Bugünün iş dünyasında lojistik sadece bir taşıma işi değil; aynı zamanda bir veri yönetimi ve deneyim sunma süreci. Müşteri artık yalnızca ürününün gelmesini değil, ürününü yol boyunca adım adım izlemeyi de talep ediyor. İşte tam bu noktada dijitalleşme devreye giriyor.
Sorun: Müşteri, yükünün ne zaman ulaşacağını bilmediğinde güvensizlik başlar.
Çözüm: GPS tabanlı araç takip sistemleriyle anlık konum paylaşımı yapılmalı. Cihan Lojistik olarak araç filomuzda bu sistemleri standart olarak kullanıyoruz.
Beklenti: Siparişle ilgili her gelişmeyi otomatik olarak öğrenmek.
Strateji: SMS/e-posta ile bildirim sistemleri entegre edilmeli. Planlı gecikmeler dahi önceden bildirilmeli. Bu, müşterinin güvenini artırır ve çağrı merkezi yükünü azaltır.
Eski Model: Elle yazılan irsaliyeler, kaybolan evraklar.
Yeni Model: E-fatura, e-irsaliye ve dijital imza sistemleri sayesinde belge yönetimi kağıtsız, hatasız ve arşivlenebilir hale gelir. Müşteri, teslimat sonrası belgesini anında indirebilir.
Katma Değer: Takip sistemleri sadece konum değil, operasyonel verileri de sunar.
Ölçüm: Ortalama teslimat süresi, araç doluluk oranı, gecikme yüzdesi gibi KPI’lar raporlanarak hem müşteri hem de lojistik firması süreçlerini optimize edebilir.
Gerçek: Müşteri deneyimi, fiyat kadar önemli.
Dijitalleşme ile: Şeffaflık, hız, bilgilendirme ve raporlama süreçleriyle müşteri memnuniyeti artar. Bu da daha fazla tekrar sipariş ve olumlu referans anlamına gelir.
Fayda: Müşteri, kendi sisteminden çıkmadan lojistik süreci izleyebilir.
Çözüm: Cihan Lojistik’in dijital altyapısı, müşterilerimizin ERP ve sipariş sistemleriyle entegre çalışabilmektedir. Böylece süreçler uçtan uca dijitalleşmiş olur.
Lojistikte dijitalleşme, artık bir tercih değil, rekabetin ön koşulu. Sadece yük taşımak değil, müşteri deneyimi üretmek isteyen her firmanın dijital sistemlerle entegre çalışması gerekiyor.
Cihan Lojistik olarak dijitalleşmeyi bir vizyon değil, günlük operasyon standardı olarak görüyoruz.